CHP’li TBMM Başkanvekiline görev verilmedi: Milletin iradesi yok sayılıyor

TBMM Başkanvekili: Anayasa Ve Milli İrade Tehlikede!

Cumhuriyetin önemli değerlerinden biri olan halk iradesinin en üst düzeyde temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), milletvekili Can Atalay’a uygulanan yaptırımlar ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararının ardından alınan tutum, yeni anayasal bir tartışmanın başlamasına neden oldu.

TBMM Başkanvekili, AYM kararını Genel Kurul’da okuduğu için görev verilmemesine sert tepki göstererek, bu durumu “hukukun üstünlüğüne ve milli iradeye karşı yapılmış bir darbe girişimi” olarak niteledi.

“Milletin Sesi Susturulamaz!”

TBMM Başkanvekili Gülizar Karaca Biçer, yaptığı açıklamada, Anayasanın 94. ve 95. maddeleri ile TBMM İçtüzüğü’nde yer alan “güç oranında temsil” ilkesine vurgu yaparak, tüm siyasi parti gruplarının Meclis yönetimine katılımının anayasal bir hak olduğunu hatırlattı.

TBMM Başkanvekili şöyle devam etti:

Bu kurallar, TBMM’nin, tüm siyasi parti grupları tarafından birlikte yönetilmesini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. TBMM Başkanının, Anayasa’nın 95. maddesinde belirtilen “güç oranında temsil ilkesi” ve daha önceki uygulamalar göz önünde bulundurularak, İçtüzüğün 15. maddesindeki yetkisini, Genel Kurulu sadece belirlediği Başkanvekilleri tarafından yönetme şeklinde kullanamayacağı açıktır. Bu durum, Anayasaya aykırı bir harekettir. Numan Kurtulmuş’un Celal Adan ve Bekir Bozdağ tercihlerinde direnmesi, milletin iradesini değil, iktidarın politikasını koruyan bir tavırdır ve bu durum, işleri yürütenler değil, iktidarın rahatını koruyanların Meclis’i yönettiği anlamına gelir. Iktidarın rahatını korumayı tercih eden TBMM Başkanı, tarafsızlığını ihlal etmiştir. Anayasal hükümleri göz ardı eden ve temsil hakkını siyasi sadakate indirgeyen bir yönetim anlayışının açık bir itirafıdır. Eğer bir Meclis Başkanvekili, Anayasa Mahkemesi’nin kararı uyguladığı için görevden alınıyorsa, bu sadece benim dışlanmam anlamına gelmez, aynı zamanda anayasal düzenin tasfiyesi anlamına gelir.”

“Bu Tutum Anayasaya Meydan Okumaktır!”

Başkanvekili, görev verilmemesinin sadece kendisine karşı yapılmadığını, aslında anayasal düzene karşı bir saldırı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu keyfi uygulama, Anayasa, hukuk ve demokrasinin ihlalidir. Anayasal hukuk sistemi yok sayılarak, keyfiyetçe “otoriter vesayet” rejimi uygulanmaktadır. Bir başkanvekilinin anayasal görevini yerine getirmesinin bir suç olarak görülmesi, Meclis iradesi yerine Saray vesayetinin geldiğini gösterir. Sayın Kurtulmuş, Saray vesayetinin temsilcisi olduğunu açıkça ifade etmiştir. Ve unutulmamalıdır ki; kürsünün susturulması, milletin sesini kesmektir. Bu tür bir tutum, Anayasa Mahkemesi’ne, Anayasaya ve anayasal düzene açık bir meydan okumadır. Ancak biz susmayacağız, çünkü eğer susarsak Meclis sadece duvarlardan ibaret kalır.”

Related Posts

Rus ve ABD’li diplomatlar arasında kritik görüşme

Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ABD’li mevkidaşı Marco Rubio’nun telefonda görüştüğü bildirildi.

TBMM’de bu hafta: Meclis Başkanlığı seçimi için geri sayım başladı

TBMM’de bu hafta: Meclis Başkanlığı seçimi için geri sayım başladı

Orhan Kemal, ölümünün 55’inci yıl dönümünde anıldı

Türk edebiyatının önemli isimlerinden Orhan Kemal’in sevenleri, ölümünün 55’inci yıl dönümünde Fatih’teki evini ziyaret etti.

Özgür Özel Düzce’den İstanbul’a geldi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Düzce mitinginin ardından İstanbul’a geldi. Özel CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın ardından önce Gaziosmanpaşa ve ardından Avcılar ve Büyükçekmece Belediyelerini ziyaret edecek

Nijerya’da sel faciası: 150’den fazla kişi hayatını kaybetti

Nijerya’nın Nijer eyaletinde meydana gelen sel felaketinde en az 150 kişi yaşamını yitirdi. Şiddetli yağışların ardından binlerce kişi evsiz kaldı, arama kurtarma çalışmaları sürüyor.

‘Faizsiz ekonomi özlemi’ çıkışı! Erdoğan ‘suçluyu’ buldu: ‘Gezi olayları olmasaydı Türkiye bugün çok farklı konumda olurdu…’

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizsiz ekonomiye olan özlemini dillendirmeye devam edeceğini söyledi. “Faize dayalı ekonomik nizamın değişmesi için de mücadeleden geri durmayacağız” diyen Erdoğan, Gezi Direnişi’ni de hedef aldı; “Gezi olayları olmasaydı Türkiye bugün çok farklı konumda olurdu” iddiasında bulundu.