Can Öztürk-T24
LGBTİ+ hakları aktivisti İris Mozalar, Kayseri’de Suriyelilere karşı yapılan saldırılarla ilgili paylaşımları nedeniyle çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Mozalar; karar okunduktan sonra, asıl suçluların serbest olduğunu belirterek hâkime, “Onları eleştirdiğim için şimdi ben mi tutuklanıyorum? Gerçekten bu kararı mı uygun buldunuz?” diyerek tepki gösterdi. Mozalar, Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’ne sevk edildi.
LGBTİ+ aktivisti Mozalar, 10 Temmuz’da akşam ev baskınıyla İstanbul’da gözaltına alınmasının ardından çıkarıldığı mahkemece 11 Temmuz’da tutuklandı. Mozalar, gözaltında geçirdiği bir gecenin ardından savcılık tarafından ifadesi alınmak üzere Çağlayan Adliyesi’ne getirildi. İfadesi alınan Mozalar, tutuklama talebiyle 9. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Mozalar için TCK Madde 216/1 maddesi kapsamında, “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu” gerekçesiyle tutuklama kararı çıktı. Kararın ardından Mozalar, Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’ne sevk edildi.
TIKLAYIN-LGBTİ+ aktivisti İris Mozalar tutuklandı
Mozalar’ın tutuklanma nedeni olarak, 30 Haziran’da Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde bulunan Danışmentgazi Mahallesi’nde Suriyeli bir erkeğin bir çocuğu istismar ettiği iddiasından sonra Suriyelilere ait iş yeri ve araçlara saldırılmasına tepki gösterdiği sosyal medya paylaşımları gösterildi.
Mozalar’ın avukatı Gizem Karaköçek, tutukluk kararı hakkında T24‘e konuştu.
Söz konusu ihbarların sosyal medya kullanıcıları tarafından yapıldığı aktaran Av. Gizem Karaköçek, “İris, dün akşam saatlerinde evine polislerin baskın yapmasıyla gözaltına alındı. Kendisine önceden herhangi bir tebliğ ya da bildirim yapılmadı. Zaten bu söz konusu tweet’ler ve ifadeler de sosyal medyadaki kullanıcıların şikayetleri ile tespit edildi. Paylaşımı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nü etiketleyerek ya da CİMER’e başvuruda bulunarak polise ulaştırılmış” dedi.
“Polis kendini savcı gibi görerek soruşturma yürütmüştür”
Polisin, savcı gibi davranarak hukuk dışı uygulamalarda bulunduğunu söyleyen Karaköçek, “Polis ardından kendi incelemelerini savcılığa ileterek oradan bir soruşturma oluşturulmasını sağlamasıyla aslında bu dosya açılmış. Hukuken aslında savcının bir soruşturma yürütmesi gerekirken polis kendini savcı gibi görerek bir soruşturma yürütmüştür” diye konuştu.
“Kaldığı koşullar da oldukça kötü ve insanlık dışıydı”
Mozalar’ın, nezarethanede kaldığı süre boyunca hijyen açısından problemler yaşadığını aktaran Karaköçek, “İris, Emniyet’te kalmak zorunda kaldı. Bütün geceyi nezarette geçirdi. Bütün geceyi ve bu nezarette geçirdiği süre kendisi için oldukça yıpratıcıydı. Sadece kimliği üzerinden söylemiyorum, İris’in kaldığı koşullar da oldukça kötü ve insanlık dışıydı. İris, hijyen açısından çok büyük sıkıntılar yaşadığını ve içeride yeteri kadar hijyenik bir ortamda kalamadığını aktardı” dedi.
“İris’in ifadelerinde yakın ve açık bir tehlikenin varlığından söz edilememektedir”
Verilen kararın hukuken karşılığının olmadığını vurgulayan Karaköçek, şunları söyledi:
“İris’in mahkeme salonundaki tepkisini, “Sabah adliyeye getirildi. Savcılık, ifadesinden sonra da tutukluluk talibiyle Sulh Ceza’ya sevk edildi. Tabii ki hem ben, hem de diğer meslektaşlarım gündüz adliyedeyken hem savcılıkta hem de sulh ceza hakimliği önünde hep birlikte uzunca bir süre boyunca , ifadeler içerisinde bir suç unsuru bulunmadığını belirttik. Çünkü sevk edildiği madde olan TCK 216/1 maddesinde hem Yargıtay’ın hem de kanun koyucunun altını çize çize bahsettiği gibi; bu tarz halkı kin ve düşmanlığa sevk etme eylemlerinde yakın ve açık bir tehlikenin varlığı aranmaktadır. İris’in ifadelerinde yakın ve açık bir tehlikenin varlığından söz edilememektedir. Hatta aksine İris bu şekilde işaret ederek ‘Asıl onlar barışı ve huzuru bozuyor. Asıl onlar toplumu ayrıştırıp bölüyor’ demiştir.”
“İfadeleri olması gerektiği gibi okunmadı, sanki kaçma şüphesi varmış gibi yaklaşıldı”
Verilen kararın savcılık ve hakimliğin yanlış değerlendirilmesi nedeniyle olduğunu vurgulayan Karaköçek, “Maalesef ne savcılık nezdinde ne de hakimlik nezdinde bu ifadeler olması gerektiği gibi okunmamıştır. İris’in ifadelerinin metnindeki amacı olması gerektiği gibi anlaşılmamıştır. Bu sebeple aslında hukuksuz bir soruşturma başlatılmıştır. Kendisine herhangi bir tebliğ yapılmadan sanki kaçıyormuş, kaçma şüphesi varmış gibi yaklaşılmış ve hemen bir ev baskınıyla gözaltına alınmıştır. Bu yöntem hukuksuzdur ve hukuka aykırıdır” dedi.
İris: Onları eleştirdiğim için şimdi ben mi tutuklanıyorum? Gerçekten bu kararı mı uygun buldunuz?
Tutukluluk kararının ardından Mozalar’ın ifadelerini aktaran Karaköçek, “Ben açıkçası bunu özellikle belirtmek istiyorum. Somut bir suç unsuru bulunmayan yakın ve açık bir tehlikenin bulunmadığı ifadeler hakkında kendisine tutuklama verilmiştir. Tutuklanma kararını duyduktan sonra İris, ‘Kayseri’de ve başka illerde Suriyelilerin evlerini basıp yakanlar, Suriyeli genci öldürenler, katliam gerçekleştirmek isteyenler serbest bırakıldı ya da kimlikleri tespit edilmedi. Onları eleştirdiğim için şimdi ben mi tutuklanıyorum? Gerçekten bu kararı mı uygun buldunuz?’ diye hakime haykırdı. Bence bu altı çizilmesi gereken çok önemli bir nokta” dedi.
“İtiraz hakkımızı kullanacağız”
Müvekkili Mozalar’ın Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildiğini belirten Av. Gizem Karaköçek, sevk sürecinde herhangi bir sıkıntı çıkmadığını aktardı. 12 Temmuz’da meslektaşlarıyla Mozalar’ın görüşüne gideceğini aktaran Karaköçek, bundan sonraki süreçte Mozalar ile rahat bir şekilde haberleşmeyi umduklarını söyledi.
1 hafta içerisinde tutukluluğa itiraz edeceklerini aktaran Karaköçek, değerlendirmeden bir sonuç çıkmayacak olursa her ay itiraz haklarını kullanacaklarını belirtti.